18 Temmuz 2009 Cumartesi

Cocuk Gelişiminde babamın değeri

Söz konusu çocuklar olduğunda, tüm toplumlarda ve özellikle Türkiye'de babanın sorumluluğu anneye bırakarak geri planda kalmayı tercih etmesi yaygın olarak görülmektedir. Bilinmelidir ki, çocuğun yaşamı boyunca anneye olduğu kadar babaya da ihtiyacı vardır. Anne her ne kadar görevlerini yerine getirse de, bazı konularda asla bir babanın yerini alamaz. Şüphesizdir ki özellikle gelişme çağındaki çocuklar için baba önemli bir kavramdır.

Tıpkı annelikte olduğu gibi babalık öncelikle çocuk sahibi olmayı istemeyle başlıyor. Bu aşamada önemli bir nokta da eşlerin ikisininde çocuk sahibi olmayı istemeleridir. Bir erkeğin bu görevin sorumluluğunu üzerinde hissetmesi, eşinin hamileliğinde ona yardımcı olmasıyla başlıyor. Hamilelik döneminde anne adayına destek olmak, bebek için hazırlıklara yardımcı olmak, doktor kontrollerinde orada bulunmak bir babanın bu duruma ne kadar adepte olduğunun birer göstergesi olabilir ve oldukça önemlidir. Doğumdan sonra babanın bebekle sık sık temas etmesi ve göz temasında bulunması, aralarında kuvvetli bir bağ oluşturur ve ilerki dönemde kurulacak baba - çocuk ilişkisinin sağlıklı ve sağlam temellere dayanmasını sağlayacaktır.

Eşin hamileliğinden doğuma kadar ve daha sonraki dönemlerde de dikkat edilmesi gereken bir takım durumlar vardır. Bunlar aşamalarıyla şöyle sıralanabilir:

- Çocuk gelişimi anne karnında başlayan bir süreçtir. Bu dönemde eşinize karşı alakalı, hoşgörülü, sevecen, anlayışlı olmalısınız. Araştırmalarla kanıtlandığına göre, mutlu, sağlıklı ve huzurlu hamilelik geçiren kadınların bebekleri, diğer bebeklere oranla çok daha sağlıklı oluyor.

- Bebeğinizin bakımıyla sizde ilgilenmeye özen gösterin ve bu konularda bilgi sahibi olmaya çalışın. Daha bebek olmasına rağmen, yakın olursanız onu zamanla tanıdığınızı göreceksiniz. Neleri sevdiğini, nelerden korktuğunu, nelerin ilgisini çektiğini öğrenebilirsiniz. Böylelikle hem aranızdaki ilişkinin başlangıç temellerini atmış olursunuz hemde bebek bakmakla oldukça fazla yorulan eşinize yardımcı olursunuz.

- Çocuğunuz büyümeye başladığında, korkutarak disiplin kurmaya çalışmayın. Size açık olabileceği, rahatça düşündüklerini söyleyebileceği bir aile ortamı kurmaya çalışın. Bunu yaparken de tamamen disiplinsiz olmamaya özen gösterin.

- Onunla iletişiminiz oldukça önemlidir. Kız ya da erkek cinsiyeti ne olursa olsun annesine nasıl yakınsa, onunla nasıl kolayca iletişim kuruyorsa, sizinlede aynı kolaylıkta iletişim kurabilmesine izin verin. Aksi yaşandığında çocuk, babasıyla arasında bir mesafe olması gerektiğine inanır ve babaya ihtiyacı olduğu dönemlerde gereken ilgiyi dışarıda arar.

- İş temponuz oldukça yoğun olsa da, çocuğunuza kısa, özel zamanlar ayırmaya çelışın. Asla yeterli olmayacağını düşünerek bunu göz ardı etmemelisiniz. Kısa da olsa, beraber geçirdiğiniz zamanlar çocuğunuz için psikolojik destek olacaktır.

- Unutulmamalı ki, bir çocuğun her zaman babasının ilgisine ihtiyacı vardır. Babadan görülen ilgi, onunla yakınlığı, çocuğun zihinsel ve psiko-seksüel gelişimini oldukça etkileyen bir faktördür. Baba ilgisinden mahrum büyüyen çocuklarda kişilik gelişimi bozuklukları görülebilir ve hayatı boyunca bir noksanlık, yetersizlik olarak bazı durumlarda tüm hayatı ve yaşamını etkileyen boyutlara varabilir.

Kriz ve Ailemiz Üzerindeki Etkisi

Günümüz ekonomisinde var olan kriz herkesi farklı şekilde etkilerken, bazı insanlarda çeşitli hastalıklara bile sebep olabiliyor. Herşeyin başında, kriz ortamlarının geçici olduğunu ve mutlaka son bulup, herşeyin yoluna gireceğini unutmamak gerekiyor.

Bir aileyi geçindirmek, anne - baba olmak, aile olmak büyük bir sorumluluktur. Biz insanlar, aile olmaya karar verirken, bilerek ya da bilmeyerek çok büyük zorluklarla karşılaşacağımız, yeni bir dünyanın kapılarını açarız. Yaşanan veya yaşanabilecek zorlukların yanı sıra ortada olan ekonomik kriz de, bu yeni dünyada yaşamayı oldukça zorlaştırmaktadır.

Yaşamakta olduğumuz ekonomik krizi, aile içinde üç farklı yönden ele alabiliriz:

Ebeveyne Etkisi: Bu dönemde kişiler, geçinebilme endişesi ya da işini kaybetme korkusuyla psikolojik baskı altında kalabilirler. Özellikle işiyle ilgili bir belirsizlik söz konusuysa kişi, oldukça fazla olan ve zamanla artan güvensizlik duygusuyla, geleceği için endişe edecektir. Bir birey için geleceğinin güvece altında olduğunu bilmek önemli olduğundan, bu konuyla ilgili sorun yaşadığında veya kaygı hissettiğinde kendini ve çevresindekileri yıpratıp, üzecek durumlara neden olabilir. Bu durumlar genelde öfke ve öfkenin getirisi olan saldırganlık, karamsarlık ve sorunların çözülemeyeceği duygusuyla ortaya çıkan psikolojik rahatsızlıklardır. Kişi bu şartlar altında, ailenin sorumluluğu üzerindeyse suçluluk duyarak ezilecektir.

Çocuklara Etkisi: Yapılan büyük hatalardan biri, yaşanan sıkıntıyı yokmuş gibi göstererek, çocuğu bunun dışında tutmaya çalışmaktır. Çocuklar bu durumu anlamıyor gibi görünse ya da gerçekten anlamıyor olsa bile, aile ortamındaki gerginliği hissedebilmektedirler. Krizin yarattığı etkilerin ebeveynleri arasındaki olumsuz sonuçları, çocuğun ömür boyu kaygı duymasına neden olabilir. Oluşan durumun mümkün olduğunca, anlayabileceği bir şekilde çocuğa anlatılması gerekir.

Eşler Arasındaki Etkisi: Kriz ortamlarından en çok eşler etkilenir. Krizin neden olduğu sıkıntılar, kaygı ve güvensizlikler eşlerin iletişimini kötü şekilde etkileyebilir. Kriz öncesinde de iletişim eksiklikleri, güvensizlik, çatışma veya sıkıntılar varsa, olaylar boyut değiştirerek boşanmalara bile neden olabilir.
forum karasör web tasarım kurtlar vadisi gladio oyun oyna Gulet Charter Otel Şikayet Eskişehir Ucuz Oteller Türkçe Dizin Meyve SepetiBakTaBuL Sohbet chat Sohbet ilan